2025/26 Sonbahar/Kış Kadın Moda Trendleri
- Cansu Şekerci
- 3 Eki
- 6 dakikada okunur
Sessiz Lükse Veda, Abartıya Merhaba!
Sonbahar/Kış 2025–26 kadın giyim trendleri, sessiz lüksten abartıya geçişin en güçlü sinyallerini veriyor.
2025–2026 Sonbahar/Kış sezonu kadın giyim moda dünyasında yeni bir sayfa açıyor.

Birkaç sezondur TikTok’ta, Instagram’da hayatımıza hâkim olan Quiet Luxury yani sessiz lüks modası artık sahneden yavaş yavaş çekiliyor ve yerini 1980’lerin güçlü, iddialı ve abartılı ruhu alıyor.
Ama bu dönüşüm, gardırobunuzun tamamen değişmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Tam tersine, bu sezon eski favorilerinizi cesur detaylarla yeniden yorumlamaya davet ediyor.
Podyumların verdiği en güçlü mesaj şu;
Trendlerin peşinde sürüklenmektense kişisel bir stil dili yaratın çünkü trendler geçici, stil ise sizin imzanızdır.
Biz de House Bağdat Stil Danışmanlığı ile bu çeşitliliği yorumluyor; danışanlarımızı yalnızca trendlerle değil, kendi özlerine en çok yakışan stille buluşturmayı hedefliyoruz.
Yüksek modanın kreatif direktörleri ise yeni sezonda makro ve mikro trendleri aynı sahnede buluşturarak izleyicisine adeta çok katmanlı bir stil şöleni armağan ediyor.
Junya Watanable Duran Lantink Junya Watanable
İlhamını sanattan alan maksimalist silüetler ya da nomad yaşamın özgür ruhunu yansıtan provokatif görünümler sezona şekil veren makro trendlerden sadece birkaçı...
Ann Demeulemeester Louis Vuitton Chanel
Bu yazıda podyumlardan şehir hayatına uyarlayabileceğiniz makro akımları ve sezonun ana temalarını geniş bir perspektiften ele alıyorum.
Sadelikten Gelen Maximalizm
Yeni sezonda leopar, zebra hatta timsah desenlerinin cesur birlikteliği;
XL omuzlar, fırfırlı ve abartılı yakalar, ışıltılı payetler, bol örgüler ve maxi hırkalar;
Suni kürkler, kabarık formlu montlar, büyük fularlı gömlekler, abartılı ekoseler;
Süper kahraman çağrışımlı teatral pelerinler ve
19. yüzyılın ihtişamını modern yorumlarla taşıyan krinolin esintili etekler podyumda sahne alıyor.

Yani...
Bu sezon, her şey “fazla”nın kutlaması...
Podyumlardaki bu seçkinin de ortaya koyduğu üzere, minimalizmin dinginliği yerini fazlalığın, abartının ve teatral siluetlerin coşkusuna bırakıyor.
Peki, yılların “sessiz lüks” tavrından bu görkemli aşırılığa böylesine radikal bir geçiş nasıl oldu?

Cevap, son yıllardaki ekonomik dalgalanmalarda gizli:
2025 itibarıyla lüks müşteri artık yalnızca harcayan değil; seçici, sorgulayan ve her alışverişini stratejik bir yatırım gibi gören bir profile dönüştü.
Haliyle, moda evleri de izleyicisine daha fazlasını sunmak, çok daha güçlü olmak zorundaydı.
Tam da bu sebeple son dönemlerde kreatif direktörler, dalgalı satış grafiklerinin baskısı altında adeta stratejik bir satranç oyunu oynuyor; her hamlede markalarını yeniden tanımlıyorlar.
Sanat Yine Başrolde
Geçtiğimiz sezonun “sessiz lüks” akımı, şıklığı parlamadan, sakin bir sofistike tavırla yansıtırken bu sezon tablo tamamen değişti:
Lüks artık gizlenmiyor, tam tersine cesurca sergileniyor.

Bu mesaj yalnızca silüetlerde değil, desenlerde de hayat buluyor.
Leopar sezonun yıldızı olurken, zebra ve diğer hayvan desenleri de daha cesur yorumlarla karşımıza çıkıyor.
Bunların yanında yanında bu sezon podyumlarda adeta bir sanat rüzgârı esiyor.
Mesela silüetlerin üç boyutlu yorumu ise ilhamını doğrudan kübizmden alıyor.

Geometrik formlu Balmain
Junya Watanabe siluetleri
Comme des Garçons 'ın çoklu perspektifli koleksiyonu bu akımın moda dünyasına yansıyan en net örneklerinden.

Ayrıca:
Erdem Moralıoğlu’nun Kaye Donachie iş birliğiyle tuvale dönüşen kumaşları
Giambattista Valli’nin neo-klasik esintili şifonları
Fütürizmin hız tutkusunu yansıtan görünümler
Art Deco’nun geometrik çizgileri ve lüks dokuları
Hepsi sanatla gelen ilhamın en rafine hâlini sergiliyor.
Büyük resim böyleyken, podyumlarda öne çıkan detaylara indiğimizde mikro trendler sahneye çıkıyor: desenlerden kürke, iç giyim estetiğinden aksesuar oyunlarına kadar…
Desen Oyunları ve Hayvan Desenleri
Gelin şimdi birlikte tasarımcıların çağrısına kulak verelim:
Kuralları yıkalım; renkleri, desenleri ve dokuları kendi özgün dilimizle yeniden kuralım.
Duran Lantik; Sonbahar/Kış 2025/'26
İster leoparı zebrayla buluşturun, ister beklenmedik bir renk kombinasyonu deneyin ya da dev bir kemerle görünümünüzü tamamlayın ve bu stil şöleninin parçası olun.

Çünkü maksimalist etkiler yalnızca silüetlerde değil; desen çeşitliliğinde ve alışılmadık eşleşmelerde de kendini gösteriyor.
Ekose, tartan, Prince of Wales ve pötikare gibi zamansız desenler, maksimalist bir ruhla yeniden yazılırken
Leopardan zebraya, timsah ve yılan derisine uzanan güçlü hayvan desenleri, sezonun en dikkat çekici imzaları geliyor.
Tüm bu iddialı desenler, beklenmedik eşleşmelerle podyumlarda görsel bir şölene dönüşüyor. Öyle ki geçtiğimiz sezonun “sessiz lüks” akımı, şıklığı parlamadan, sakin bir sofistike tavırla yansıtırken bu sezon tablo tamamen değişti:
Lüks artık gizlenmiyor, tam tersine cesurca sergileniyor.
Etro; Sonbahar/kış 2025-'26
Yani styling tarafında kurallar yeniden yazılıyor: neon bloklar, beklenmedik ton birliktelikleri ve desenlerin sürpriz harmonisi ön planda.

Bu mesaj yalnızca siluetlerde değil, desenlerde de hayat buluyor...
Podyumlarda öne çıkan leopar deseni sezonun yıldızı olurken,
Zebra ve diğer hayvan desenleri de daha cesur yorumlarla karşımıza çıkıyor.
Örneğin leoparın çiçek desenleriyle ya da kareli bir etekle buluşması artık tabu değil.
Ekose ile floral desenin birleştiği noktada ise maksimal enerji zirveye çıkıyor.
Romantik İç Giyim Etkisi
Romantik İç Giyim Etkisi: Sonbahar/Kış 2025–26 Kadın Giyim Trendlerinden Biri
Abartı estetiğinin en çarpıcı yansımalarından biri de romantik iç giyim etkisi'nde karşımıza çıkıyor.

Bu trend bazı kreatif direktörler tarafından naiflikten sıyrılıp iddialı ve dramatik bir tavırla sahneye taşınıyor.
Mesela Alessandro Michele’nin Valentino Sonbahar/Kış 2025 defilesinde danteller, transparan katmanlar ve kalem etekler kadınsı bir yumuşaklıkla sunulurken, güçlü ve dramatik bir tavırla tamamladı.
Ayrıca Ermanno Scervino da iç giyim estetiğini feminenlikten çıkarıp daha abartılı bir görsellikle yorumladı.
Ermanno Scervino Sonbahar/kış 2025-'26
Bunların yanında Alberta Ferretti ve Chloé ise romantizmi daha saf ve yalın bir feminenlikle dengeliyor.
Chloé Sonbahar/Kış 2025-'26
Bu akımın özünde iç giyimden ilham alan parçaların gündelik yaşama ve gece giyimine uyarlanması yatıyor. Mankenlerin üzerinde beliren dantel süslemeler, hafif şifon katmanlar, saten dokular ve gecelik estetiğini andıran silüetler, bu trendin en belirgin göstergeleri arasında.
Alberta Ferreti, Sonbahar/Kış 2025-'26
Mesela Alberta Ferretti kreatif direktörü Lorenzo Serafini defilesinde dantel, şifon, slip elbiseler ve saten dokuları buluşturarak zarafeti güçlü bir feminenlik dalgasıyla öne çıkarıyor; böylece günlük giyime sofistike bir dokunuş katıyor.
Kürkün Dönüşü
Kürkün geleceği, inovasyonda saklı.
Sezonun en güçlü stil anlatılarından biri olan maksimalizm, yalnızca desenlerde ve renklerde değil, dokularda da kendini gösteriyor. İşte bu noktada kürk yeniden gündeme taşınıyor.

Sosyal medyanın Mob Wife akımından defilelerin en iddialı görünümlerine uzanan bu dalga, kürkü tekrar moda sahnesine taşıyor.
Ancak bu dönüş tek boyutlu değil:
Bir yanda hayvan hakları aktivistlerinin sert tepkileriyle yıllarca geri planda kalan gerçek kürk, diğer yanda doğaya zarar veren sentetik suni kürk alternatifler var.
Kürk, yalnızca sıcak tutan bir detay değil; lüksün, tartışmanın ve gösterişin en sembolik ifadesi olarak sezonun spot ışığı altında.

Bazı görüşlere göre çözüm, vintage’e yönelmekten geçiyor; yani yeni üretim yerine geçmişten kalan parçaları dönüştürmek ve yeniden kullanmak.

Ancak aktivistler, geri dönüştürülmüş bile olsa bunun yeniden gerçek kürk üretimini tetiklemesinden ve tartışmayı alevlendirmesinden endişe ediyor.
Peki, yüksek moda bu tartışmada nasıl bir tavır alıyor?
2025–2026 Sonbahar/Kış sezonunda Burberry, Balenciaga, Gucci, Prada, Chloé ve Fendi gibi güçlü moda evlerinden bir çok çağdaş vizyoner tasarımcıya kadar pek çok isim, suni kürkü koleksiyonlarının merkezine taşıdı.

Bu seçim, yalnızca estetiğin değil, aynı zamanda etik bir tavrın da sembolü oldu.
Gösterişle duyarlılığın buluştuğu suni kürk, bu kışın en çarpıcı stil manifestosu haline geliyor.
Moda dünyası geçmişin hatalarına dönmek yerine, geleceği şekillendirmeye hazırlanıyor:
Gerçek kürkün yerini alacak olan şey, sürdürülebilir yöntemlerle üretilen inovatif suni kürk olacak.
Schiaparelli podyumunda gördüğümüz üç look da bu anlatının güçlü birer temsilcisi.
Pas tonlarında devekuşu tüyleriyle işlenmiş dramatik bir takım,
Tereyağı sarısı sahte kürk efektli triko ceketle asimetrik elbise birleşimi,
Shearling bomber ile tamamlanan sofistike kombinler…
Schiaparelli, Sonbahar/Kış 2025-'26
Hepsi kürkün maksimalist tavrını farklı biçimlerde yeniden yorumluyor.
Kalem Eteğin Modern Yorumu
Bu sezonun dikkat çeken Sonbahar/Kış 2025–26 kadın giyim trendleri arasında kalem eteklerin modern yorumu öne çıkıyor.
Mikro trendler arasında öne çıkan bir başka detay da podyumlarda yeniden yorumlanan kalem etekler oldu. 2025–2026 Sonbahar/Kış sezonunda dar kesim kalem etekler, klasik ofis stilinin sınırlarını aşarak güçlü bir dönüş yapıyor.
Geleneksel feminen zarafeti koruyan bu silüet, transparan katmanlar, deri dokular ve beklenmedik renk eşleşmeleriyle modern bir tavır kazanıyor.
İlk Sıra Sıra Soldan Sağa: Balmain, Etro, Ermanno Scervino
İkinci Sıra Soldan Sağa: Christopher Esber, Balmain, Ermanno Scervino
Balmain, Etro, Ermanno Scervino ve Christopher Esber’in defilelerinde öne çıkan tasarımlar, kalem eteği ofis şıklığının yanında geceye kolayca uyarlanabilen çok yönlü bir parça haline getiriyor.
Tüm bu makro ve mikro trendlerin dilini asıl tamamlayan şey ise renkler… Gelin bir sonraki yazıda da sezonun ruhunu belirleyen tonlara bakalım.
Podyumların Nabzı Yeniden Hızlanıyor
Sonbahar/Kış 2025–26 kadın giyim trendleri bize tek bir şey söylüyor:
Kendi stil manifestonu yaratmanın zamanı geldi.
2025–2026 Sonbahar/Kış sezonu yalnızca trendleri değil, lüksün ruhunu da yeniden tanımlıyor. Sessiz lüksten maksimalist görkeme doğru yaşanan bu dönüşüm, aslında tüketicinin değişen beklentilerini de yansıtıyor:
Artık lüks sadece bir gösteriş unsuru değil, aynı zamanda bilinçli bir yatırım ve kişisel ifade alanı.

Kreatif direktörler, bir yandan markalarının mirasını geleceğe taşırken, diğer yandan tüketiciyi dolaplarındaki parçaları yeniden keşfetmeye ve kendi kurallarını yıkmaya davet ediyor.
Moda evlerinin verdiği mesaj ise net:
“Daha fazla göster, daha fazla hisset.”
Bu sezon gardırobunuzu sıfırlamanıza gerek yok; önemli olan, elinizdeki parçaları cesur dokunuşlarla yeniden yorumlamak ve kendi stil manifestonuzu yaratmak.
Çünkü 2025–2026 Sonbahar/Kış modası tam da bunu istiyor: Kendi hikâyenizi, kendi stil dilinizle sahneye taşımak.
House Bağdat’ta biz de tam olarak bunu yapıyoruz:
Trendleri kişisel stil analizleriyle buluşturuyor, cilt tonunuzdan saç renginize kadar size özgü bir renk ve silüet dili yaratıyoruz.
Moda evlerinin mesajı evrensel olabilir ama sizin stiliniz benzersiz ve biz, o hikâyeyi görünür kılmak için buradayız.
Kapak Resmi: Valentino, Sonbahar/Kış 2025-'26






















































