Sanatla Kurulan Sessiz Bir Diyalog
- Cansu Şekerci
- 30 May
- 5 dakikada okunur
House Bağdat by Cansu Şekerci, ilk adımlarını 2014 yılının Aralık ayında bir moda blogu olarak attı. O zamanlar amaç; iyi giyinmeyi sevenlere ilham vermek, güzel olanı paylaşmak ve stilin kişisel bir ifade biçimi olduğuna dikkat çekmekti. Zaman içinde bloğun etki alanı genişledi.
Stil danışmanlığı hizmetleri geldi, ardından marka yönetimi süreçleri eklendi. Yurtdışından moda markalarını Türk pazarına kazandırmaya başladım. Sonra etrafımızda büyüyen, ortak bir estetik dili paylaşan bir topluluk oluştu: House Bağdat Kadınları.

Bu topluluğun içindeki her kadın, birbirine yalnızca stil değil; ilham, cesaret ve güç de verdi. Zamanla konumuz yalnızca moda olmaktan çıktı. Giyinmekten öteye geçen bir hâle geldi bu birliktelik.
Hikâye anlatmaya, bağ kurmaya ve üretmeye yöneldi...
Sanattan Doğan Strateji
Londra’da yüksek lisans yaptığım dönemde, Instituto Marangoni’de "Lüks ve Moda Marka Yönetimi" üzerine eğitim aldım. Bu süreç, sadece stil ya da estetik değil; strateji, analiz ve yaratıcı düşünmenin birlikte harmanlandığı çok boyutlu bir deneyimdi.
Eğitim sürecimiz boyunca yalnızca teorik değil, gerçek markalarla birlikte yürüttüğümüz projelerle pratik kazandık. Burberry, Pringle of Scotland gibi global markalar için ekip arkadaşlarımla beraber projeler hazırladım.

Sunumlarını birebir markaların kendi ekiplerine yaptık; ödüller kazandık, birincilikler aldık.
Ama her şeyden önemlisi şuydu:
"Ne yaparsam yapayım, o projelerin çıkış noktası hep sanat oldu."
Londra’daki sergiler, tiyatrolar, müzikaller… Hepsi bana yol gösterdi. Bir fikir üretmem gerekiyorsa, önce sokaklara çıktım. İnsanların tavırlarını, davranışlarını, gündelik ritüellerini gözlemledim.
Ve sonra kendimi bir galeride buldum...
O galeride gördüğüm bir eserle sokakta izlediğim davranış biçimi birleşince ortaya bambaşka bir ürün çıktı: bir boks eldiveni.
"Evet, bazen bir boks eldiveni bile sanattan doğabilir."
İlham, hiç beklemediğiniz anda, hiç beklemediğiniz bir yerden gelebilir; eğer dikkatle bakarsanız.
Neden Sanatla Moda?
Çünkü birbirine dokunmadan duramayan iki dil gibi geliyor bana...
Sanatçıların çoğu belki modayı düşünmez, moda dünyasında olanlar da sanatı bilinçli bir şekilde odağına almaz. Ama yine de bu iki alan, sürekli birbirinden beslenir. Bazen farkında olarak, bazen hiç farkında bile olmadan.
Sanatçı Deniz Say'ın 2024 KİNTSUGİ T eserlerinden
40x40 Tuval Üzeri Porselen
Bir modacı doğadan ilham aldığını söyler ama aslında gördüğü bir tablo onun renk paletini çoktan şekillendirmiştir. Ya da bir sanatçı, bir silueti çizerken farkında olmadan haute couture bir tavırla hareket eder.
İlham dediğimiz şey bazen bilinçli, bazen içgüdüsel bir akış...

Benim için bu ilişki çok daha organik. Gerek stil danışmanlığı yaptığım bireylerde, gerek Türk pazarına kazandırdığım markalarda, gerekse House Bağdat Kadınları çatısı altında yürüttüğüm organizasyonlarda...
"Her projeyi kurgularken beslendiğim şey hep aynı: sanat. Ama yalnızca resim değil; heykel, tiyatro, edebiyat, müzik, mimari yapılar… "
Aklınıza ne gelirse...
Sanat, benim için sadece estetik değil; düşünce üretmenin ve bağ kurmanın yolu. Bu yüzden House Bağdat’ın ruhu da buradan besleniyor.
Bir Kıvılcımdan Yola Çıkmak
Aralık 2024, benim için çok özel bir dönüm noktasıydı. Çünkü House Bağdat’ın 10. yılını kutladığım ay aynı zamanda, markamın yıllar içinde nasıl dönüşüp derinleştiğini yeniden hatırladığım bir andı. En önemlisi de sanatla kurduğum bağ artık House Bağdat’ın geçici bir ilgisi değil, kalıcı bir yaratıcı ekseni olacaktı.
"Moda ile sanat arasındaki görünmez köprüleri görünür kılmak istedim."

Bu düşünceler aklımda henüz “bulut” gibiyken, Dr. Feride Çelik’le Oggusto’nun "Işıldayanlar" konferansında yollarımız kesişti.
Türkiye’nin en saygın sanat danışmanlarından biri olan Dr. Feride Çelik'i daha önce gezdiğim sergilerden tanıyor, sessizce hayranlıkla takip ediyordum.
O gün, içimdeki düşünceler ilk kez şekillenmeye başladı. Kendisine projemden bahsettiğimde heyecanla karşıladı ve işbirliği teklifime de çok ılımlı yaklaştı.
House Bağdat’ın 10. Yılında
Sanatla ve Moda'nın Kesişim Noktalarına Yolculuk
Bu işbirliğinin ilk meyvesi, House Bağdat topluluğuna yönelik bir sanat–moda buluşması oldu: “Eski Parçalara Yeni Hayat Yaratıcı Dönüşüm Atölyesi".

Adı her ne kadar “atölye” olsa da, bu etkinlik aslında House Bağdat’ın sadece moda değil, artık sanat alanında da var olduğunu duyurduğumuz çok katmanlı bir lansmandı.
Bu buluşmayla birlikte sanat ve modanın kesişim noktalarından aldığım ilhamı, topluluğumuzla birebir paylaşmak ve House Bağdat’ın evrilen kimliğine güçlü bir sanat damarı eklemek istedim.
Bu dönüm noktasını kutlamak için çok katmanlı bir projeyle yola çıktım ve sanat alanında beni destekleyecek çok güçlü bir ekip kurdum.
Bir Atölye, Bir Lansman, Bir Dönüşüm
Küratör Yeşim Emanetoğlu , Sanatçı Deniz Say, Sanat Tarihi Uzmanı Dr. Feride Çelik ve bendeniz Stil Danışmanı ve Marka Yöneticisi Cansu Şekerci… Her birimizin alanı farklıydı ama ortak bir dile hizmet ediyordu:
İlhamın izini süren estetik bir anlatıya...
"Eski Parçalara Yeni Hayat: Yaratıcı Dönüşüm Atölyesi" gününden Dr. Feride Çelik- Sanatçı Deniz Say , 2024 Aralık
Bu yolculukta en büyük yaratıcı ortağım Yeşim Emanetoğlu oldu. Atölyenin küratöryel yönünü üstlenen Yeşim’in özeniyle, sanatçı Deniz Say’ın eserlerinden oluşan bir pop-up sergi düzenledik.

Yurt dışında sıkça rastladığımız, fakat Türkiye’de henüz çok nadir gördüğümüz bu nitelikteki sergi; seçtiğimiz eserlerin diliyle, geçmişin dokularına ve kişisel hafızalara dokundu.
Yeşim’in küratörlük bakışı sayesinde, izleyiciyle duygusal bir bağ kuran eserleri özenle seçtik; her biri, dönüşümün sanatsal bir yorumu olarak yerini aldı.
Dr. Feride Çelik ise sanat tarihinde sanat ve modanın nasıl birbirini etkilediğini; tablolarla, dönemlerle, renk geçişleriyle detaylı biçimde House Bağdat topluluğuyla paylaştı.
Bu sunum bizler için sadece bir tarih dersi değil, bir vizyon açılımıydı...
Deniz Say’ın eserlerine gelince ; eski bir eteğin dokusu, yıpranmış bir halı parçası ya da bir çift ayakkabının bağcığı yeni bir görsel dile dönüşmüştü. Bu eserlerde, sanat ve modanın birebir kesiştiğini görebiliyorduk. Hem de sürdürülebilir bir anlayışla.
Çünkü eserlerde kullanılan malzemeler, atık tekstil parçalarıydı ve Deniz'in sanatıyla yeniden hayat bulmuşlardı. Dolayısıyla, modayla sanatı bir araya getirmek isteyen biri olarak, bu projede bu güçlü kadınlarla yolumun kesişmesi benim için tam anlamıyla bir isabetti.
Bir Stilistten Fazlası:
House Bağdat Marka Yöneticisi Olarak Sahnedeydim
Benim o günkü rollerimden biri de, hatta belki de en önemlisi, House Bağdat’ın marka yöneticisi olarak sahnede olmaktı. House Bağdat’ın DNA’sını ilmik ilmik dokuyan kişi olarak, hem kreatif hem stratejik tüm süreç yönetimini üstlendim.
“Sanat bir ifade biçimiyse, temsil de bir sorumluluktur.”

Bu proje, “Bir marka nasıl konumlanır, nasıl bir anlatı kurar ve izleyicisiyle nasıl bağ kurar?” sorularına güçlü bir yanıt verdi.
Etkinlikte yalnızca stil değil, aynı zamanda ilhamın bir marka aracılığıyla nasıl somutlaştırılabileceğini göstermek istedim.
Hatta o gün giydiğim kombin bile doğrudan Deniz’in eserlerinden esinlenerek hazırlanmıştı.
Sanatın içindeki renkleri, dokuları stilime nasıl taşıdığımı; bu anlatının nasıl görünür hâle geldiğini House Bağdat kadınlarının da hissetmesini, görmesini çok önemsedim.
Anlatmak istediğim ise çok netti:
"Moda, yalnızca bugünü değil; hatırlamayı, hissetmeyi ve yeniden kurmayı da içerir. Sanat ise bu yeniden kurma hâlinin en güçlü yol arkadaşlarından biridir."
Katılımcıların yorumları, birbirimizden etkilenme biçimimiz, o gün yaşanan sinerji... Hepimiz için yepyeni bir kapı aralandı...
House Bağdat’tan Görünmeyene Alan Açmak
Eğer siz de bir sanatçı, küratör ya da kültür-sanat alanında bir yapının temsilcisi olarak kendi hikâyenizi görünür kılmak, markalaşma süreçlerini bir üst seviyeye taşımak ya da sadece yaratıcı bir fikir alışverişinde bulunmak isterseniz; House Bağdat bu yolda size eşlik etmeye hazır.

Bu yalnızca sanatçılar için değil; bir moda tasarımcısı, bir galeri, bir kültür-sanat ya da sanat ve modayı buluşturmak isteyen bir ajans için de geçerli.
Sesinizi duyuracak bir anlatı kurmak,
Eserlerinizi doğru kitleyle buluşturmak,
Sergi, atölye, davet gibi projelerde profesyonel destek almak,
Ya da sadece fikirlerinizi paylaşabileceğiniz yaratıcı bir zemin arıyorsanız,
House Bağdat olarak sizinle tanışmaktan memnuniyet duyarız.
Tıpkı bu projede kendi marka DNA’mı ilmek ilmek işlediğim gibi, her sanatçının ya da markanın da kendine ait bir yaratıcı özü olduğuna inanıyorum.
İster bireysel yaratıcılığınızı anlatmak isteyin, ister kurumsal olarak temsil alanınızı genişletmek… House Bağdat, bu özün korunabileceği ve büyüyebileceği güvenli bir alan sunar.
Hem bireysel hem kurumsal iş birliklerine açık bir yaratıcı temsil alanı olarak sizinle buluşmaya hazırız.
Commentaires